Sîya Şevê admin
Mesaj Sayısı : 426 Kayıt tarihi : 01/01/10
| Konu: Gündem - 21.02.1992 Salı Nis. 24, 2012 10:06 pm | |
|
Akarsu nahiyemizin bir köyünde yeniden ilkokul açıldı. Köyde Türkçe bilen kimse yoktur, askerlikte çat pat Türkçe öğrenip unutanlardan başka. Genç, güzel, iyi niyetli bir Türk öğretmen okula tayin edilmişti. Öğretmen sık sık bana gelir, dert yanardı. Nihayet Esat Bey adında bir ilkokul müfettişi, yılsonunda okulu teftişe geldi. Bir gün sonra müfettişle öğretmen bana misafir oldular. Babacan müfettişle aramızda şöyle bir konuşma geçti:
-Musacığım okulun durumu çok enteresan. Bu durumda tek bir çocuk sınıf geçmiyor. Hocanın kabahati yok. Çocuklar değil okuma yazma, Türkçe’yi dahi anlamıyorlar.
-Peki Müfettiş Bey, siz ne çare düşünüyorsunuz?
-Efendim, biz bu Kürt sorununu Bakanlığa yazamayız., ancak bu yıl o köyde okul açılmadığını Bakanlığa bildireceğiz.
Köyümüzün okulunun 3.sınıfında hoca, talebelerine, “Hanginiz bir şarkı söylersiniz?” diye sorar.
Hoca: -Haydi kızım, sen söyle bakalım.
-Tey lot ey lo tilluî Girara bavê te furî Hişter nanki tenurî…
Kürt kökenli hoca korkuyor ve hemen “Olmaz, olmaz” diyerek kızı oturtuyor. Hoca ile görüştüm. “Musa Bey, zaten karakol komutanı olan uzatmalı çavuş bana takmış. Yarın, “Hoca çocuklara Kürtçe ders veriyor” dese ne olur?” dedi.
Ama ne şarkıyı söyleyen kız çocuğu ve ne de sınıf arkadaşları hocanın kızgınlığını anlamışlardı… | |
|